Surrey Üniversitesi'nin de dahil olduğu ve Nature Medicine
dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, ekonomik, kirlilik veya hastalık
temelli eşitsizliklerin daha fazla olduğu ülkelerde, beyin yaşı daha ileri
düzeyde görülmektedir.
Beynin yaşlanma hızı, bireyler arasında önemli ölçüde
farklılık gösterebilir ve bu durum, beynin tahmini biyolojik yaşı ile
kronolojik yaşı (bir kişinin yaşadığı gerçek yıl sayısı) arasında bir boşluk
yaratabilir. Bu fark, özellikle yaşlı insanlar ve demans hastalarında, kirlilik
gibi çevresel faktörler ve gelir veya sağlık eşitsizlikleri gibi sosyal
faktörlerden etkilenebilir.
Şimdiye kadar, bu faktörlerin bir araya geldiğinde, farklı
coğrafi bölgelerde beyin yaşlanmasını nasıl hızlandırabileceği veya
yavaşlatabileceği belirsizdi.
Bu çalışmada, uluslararası bir araştırma ekibi, beyin
yaşlanmasını ölçmek için beyin ağlarının derin öğrenimine dayalı gelişmiş beyin
saatleri geliştirdi.
Araştırma, Latin Amerika ve Karayipler (LAC) ülkeleri ile
LAC dışı ülkeleri içeren 15 ülkeden 5.306 katılımcıdan oluşan çeşitli bir veri
setini içermektedir.
Fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) ve
elektroensefalografi (EEG) verilerini analiz ederek, araştırmacılar sağlıklı
bireylerde ve hafif bilişsel bozukluk (MCI), Alzheimer hastalığı ve
frontotemporal lob dejenerasyonu (FTLD) gibi nörodejeneratif koşullara sahip
olanlarda beyin yaş farklarını ölçtüler.
Surrey Üniversitesi Biyomedikal Mühendislik Merkezi Başkanı
ve çalışmanın ortak yazarı Dr. Daniel Abasolo, şunları söyledi:
"Araştırmamız, eşitsizliğin daha yüksek olduğu ülkelerde, insanların
beyinlerinin daha hızlı yaşlandığını, özellikle yaşlanmadan en çok etkilenen
beyin bölgelerinde gösteriyor. Sosyoekonomik eşitsizlik, hava kirliliği ve
hastalıkların etkisi gibi faktörlerin, özellikle daha yoksul ülkelerde bu daha
hızlı yaşlanma sürecinde büyük rol oynadığını bulduk."
Demans, özellikle Alzheimer hastalığı teşhisi konulan
katılımcılar, en kritik beyin yaş farklarını gösterdi.
Araştırma ayrıca beyin yaşlanmasında cinsiyet
farklılıklarına dikkat çekti; LAC ülkelerindeki kadınlar, özellikle Alzheimer
hastalığı olanlarda, daha büyük beyin yaş farkları gösterdi.
Bu farklılıklar, biyolojik cinsiyet ve sağlık ile sosyal
koşullardaki cinsiyet eşitsizliklerine bağlandı.
Sonuçlar, sinyal kalitesi, demografi veya veri toplama
yöntemlerindeki değişikliklerle açıklanmadı.
Bu bulgular, beyin sağlığı eşitsizliklerinde çevresel ve
sosyal faktörlerin rolünü vurgulamaktadır.
Bu çalışmanın bulguları, nörobilim ve beyin sağlığı için
derin etkiler taşımaktadır, özellikle de makro faktörler (çevresel faktörler)
ile beyin yaşlanmasının altında yatan mekanizmalar arasındaki etkileşimi
anlamada. Çalışmanın, beyin sağlığı araştırmalarına çeşitliliğin birçok
boyutunu entegre eden yaklaşımı, kişiselleştirilmiş tıp için yeni bir çerçeve
sunmaktadır. Bu çerçeve, nörodejeneratif hastalıklar riski altındaki bireyleri
belirlemek ve bu riskleri azaltmak için hedeflenmiş müdahaleler geliştirmek
için önemli olabilir. Ayrıca, çalışmanın sonuçları, halk sağlığı
politikalarında çevresel ve sosyal faktörlerin biyolojik olarak nasıl
yerleştiğinin göz önünde bulundurulmasının önemini vurgulamaktadır. Politika
yapıcılar, sosyoekonomik eşitsizlikler ve çevresel kirlilik gibi konuları ele
alarak beyin yaş farklarını azaltabilir ve nüfus genelinde daha sağlıklı bir
yaşlanmayı teşvik edebilir.
Referanslar
- Brain clocks capture diversity and disparities in aging and dementia across geographically diverse populations. Nature Medicine, 2024; DOI: 10.1038/s41591-024-03209-x
0 Yorumlar